Esmâü’l Hüsnâ nedir?
•“Esmâ”: İsimler demektir.
•“Hüsnâ”: En güzel, en saf, en kusursuz.
Yani Allah’ın en güzel isimleri, O’nun varlığının evrene yansıyan yönleridir.
Kur’an’da şöyle geçer:
“En güzel isimler Allah’ındır; O’na onlarla dua edin.”
(A’râf 7:180)
⸻
Bu isimlerin amacı ne?
•Sadece ezberlenmek için değil,
•Zikirle ruhu arındırmak için,
•Her bir ismin ahlakıyla ahlaklanmak için verilmiştir.
Peygamberimiz buyurur:
“Allah’ın 99 ismi vardır. Kim onları sayarsa (korur, yaşarsa), cennete girer.”
(Buhârî, Tevhid 12)
⸻
Esmâların bazı temel grupları:
1.Celâl isimleri: Heybet, azamet, kudret.
Örn: el-Cebbâr (düzenleyici), el-Müntakim (intikam alan)
•Bunlar nefsimizi terbiye eder, haddimizi bildirir.
2.Cemâl isimleri: Aşk, şefkat, rahmet.
Örn: er-Rahmân, el-Vedûd (seven), el-Halîm (yumuşak davranan)
•Bunlar kalbi yumuşatır, ilahi sevgiyle doldurur.
3.Kemâl isimleri: Mükemmellik, ilim, hikmet.
Örn: el-Alîm (her şeyi bilen), el-Hakîm (her işi hikmetle yapan)
•Bunlar bize denge, anlayış ve ahlak verir.
⸻
Birkaç ismin tasavvufi tefekkürüyle açıklaması:
•er-Rahmân (Sonsuz merhamet sahibi):
Varlığı kuşatan rahmettir. Nefes alıyoruz, o yüzden varız.
Sûfî der ki: “Her şeyin özü bu isimde gizlidir.”
•el-Bâtın (Gizli olan):
Görünmeyen ama her yerde hazır.
“O, görünmeyendir ama kalbindeki duayı işitir.”
•en-Nûr (Nur, aydınlatan):
Kalbe düşen bir ışıktır, idraki açar.
Mevlânâ: “Nûr bir ışıktır ama mumda değil, kalptedir.”
•el-Hak (Gerçek, hakikat):
Görünenlerin ardındaki tek gerçek.
Hallâc-ı Mansûr’un “En-el Hak” deyişi, bu ismin ayna olmasıdır.
•el-Vedûd (Seven, sevilmeye layık olan):
Sevgisi karşılıksızdır. O, sadece sevmez; sevdirir de.
“Seven Allah’tır, sevdiren de…”
⸻
Peki tasavvufta bu isimlerle ne yapılır?
•Zikir: Her ismin belli sayıda tekrar edilmesi kalpte yankı bırakır.
•Tezkiye: Her isim, bir nefs hastalığını iyileştirir.
•Tecelli: Bazı Allah dostları, belli isimlerin tecellîsine mazhar olur.
Örn: el-Hakîm ismiyle hikmet ehli, er-Rahîm ismiyle merhametli olunur.
⸻
Derin bir sözle kapatalım:
İbn Arabi der ki:
“Allah bir ama isimleri çoktur.
İsimlerde dolaşan, O’na yürüyen kimsedir.
Ama isminde takılı kalan, surette kalır;
Mana’ya ermek isteyen, ismin ardındaki Zât’a yönelir.”
Esmâü’l Hüsnâ: İlahi İsimlerin Kalpteki Yankısı
“İsimler O’nu anlatmaz, O ise her isme can verir.”
Kur’an-ı Kerim’de geçen “Esmâü’l Hüsnâ”, yani Allah’ın 99 güzel ismi, sıradan birer sıfat listesi değil; hakikatin evrene yansıyan suretleridir. Bu isimler, Allah’ın kudretinin, rahmetinin, celâlinin ve cemâlinin birer parıltısıdır. Tasavvufî perspektifte bu isimler, Allah’a ulaşmanın yolları, kalbi arındırmanın adımlarıdır. Her bir isim, kul ile Hak arasında bir köprüdür.
⸻
İlahi İsimler Nedir, Ne Değildir?
•Esmâü’l Hüsnâ kelime anlamıyla “en güzel isimler” demektir.
•Allah’ın zatını kuşatamazlar ama bize O’na dair bir yönü açarlar.
•Kur’an’da Allah kendini bu isimlerle tanıtır.
“En güzel isimler Allah’ındır. O’na bu isimlerle dua edin.” (A’râf 7:180)
Tasavvufî açıdan:
•Her isim bir “ayna” gibidir.
•Her ayna, Zât’ı başka bir şekilde yansıtır.
•Ama hiçbir ayna, O’nu tam olarak gösteremez.
Yani Esmâü’l Hüsnâ, Zât-ı İlahi’nin tezahürleridir, ama kendisi değildir.
⸻
İsimlerin Üç Ana Boyutu
1.Celâlî İsimler (Kudret, azamet):
el-Cebbâr, el-Kahhâr, el-Müntakim
•Nefsi terbiye eder, haddini bildirir.
•Kulun benliğini kırar, tevazuyu öğretir.
2.Cemâlî İsimler (Rahmet, sevgi):
er-Rahmân, el-Vedûd, el-Gafûr
•Kalbi yumuşatır, ruhu onarır.
•İlahi aşkın dilidir bu isimler.
3.Kemâlî İsimler (Bilgelik, denge):
el-Alîm, el-Hakîm, el-Adl
•Kula ilim, anlayış ve adalet telkin eder.
•Hikmetle bakmayı öğretir.
⸻
Tasavvufî Yorum: Her İsim, Kalpte Bir Hal Olmalı
Mevlânâ der ki:
“Her isminde bir sır gizlidir.
Ama o sırrı sadece kalbini O’na açan görür.”
•er-Rahmân: Her canlıya şefkatli olmayı öğretir.
•el-Bâsıt: Veren elde olmak, cömertliği yaşamak demektir.
•el-Hak: Her ne olursa olsun doğruda sabit kalmayı gösterir.
•el-Batın: Görünmeyene iman etmeyi, sırların içinde huzur bulmayı öğretir.
Tasavvuf ehli, bu isimleri sadece zikretmez — yaşar.
Zikir; dilde başlar ama kalpte yankı bulmazsa, hakikate ulaşmaz.
⸻
Zikir ve Tecelli: Kalpte İsimlerin Uyanışı
Tasavvufta her ismin kalpte bir “tecelligâhı” olduğu söylenir.
Yani her isim, içsel bir yönü uyarır.
•Zikirle bu isimler kalpte harekete geçer.
•Zamanla kişi, o ismin ahlâkıyla ahlaklanır.
•“Allah’ın ahlâkıyla ahlaklanın” hadisinin sırrı budur.
Örneğin:
•“el-Halîm” ismini çok zikreden biri, öfkesini yener.
•“el-Ğafûr” ismiyle arınan, affetmenin huzuruna erer.
•“el-Kuddûs” ismini taşıyan bir gönül, sadece temiz olanı çeker.
⸻
Sonuç: İsimlerde Kayıp Ol, Zât’ta Yok Ol
İbnü’l Arabî der ki:
“İsimleri aş, Zât’a yönel.
Çünkü isimler seni Hak’ka hazırlar;
ama seni O’na ulaştıran, sadece aşkındır.”
Esmâü’l Hüsnâ’yı yaşamak, sadece öğrenmek değil;
•er-Rahmân ile merhametli olmak,
•el-Adl ile adil olmak,
•es-Sabûr ile sabretmek
demektir.
Yani ilahi isimler, dışta okunmaz sadece;
kalpte yankı bulur, hayatta karşılık bulur.
⸻
Sonsöz:
“Allah’ın her ismi bir hâldir.
Sen o hâli yaşarsan, ismi kalbinde görürsün.
İsim seni O’na götürür, ama yalnızca O’nda yok olursan var olursun.”
(Sûfî meşrep bir söz)
( 104 Ziyaret etti , Bugün ki ziyaretler 1 )